İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire
Başkanlığı’nın istatistikleri, 2020 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla
İstanbul’da yapısal yangınların 2 bin 986’sının konutlarda, 113’ünün
fabrikalarda, 4 bin 645’inin de diğer binalarda meydana geldiğini
gösteriyor. Isı, su, ses ve yangın yalıtımı konusunda kamuoyu ve sektörü
bilinçlendirmeyi amaçlayan İZODER, 25 Eylül-1 Ekim ‘Yangından Korunma Haftası’
kapsamında açıklama yaptı. Binalarda hayati önem taşıyan yangın
yalıtımının, güvenlik açısından vazgeçilmez bir uygulama olduğunu vurgulayan
İZODER Başkanı Levent Gökçe, “Yangınlarda açığa çıkan ısı ve
dumanın binadaki yayılımını sınırlandırarak can ve mal kayıplarının önüne geçen
yangın yalıtımını, tüm bina tasarım ve uygulamalarının vazgeçilmez bir bileşeni
olarak görmeliyiz” dedi.
Binalarda yangından korunmak ve kurtulmak için
yangın yalıtımı uygulamalarıyla önlem alınması gerektiğine dikkat çeken İZODER
Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, şöyle konuştu: “Binalarda hayati
önem taşıyan yangın yalıtımı uygulamaları göz ardı edilmemeli. Yangın
çıktığında binanın en hızlı ve güvenli bir biçimde terk edilmesini yangın
yalıtımı uygulamaları sağlıyor. Bina tasarım ve yapım süreçlerinin en önemli
güvenlik bölümlerinden biri olan yangın yalıtım uygulamalarının yeni bina ve
renovasyon çalışmalarının bir parçası olması gerekiyor. Ülkemizde her yıl çok
sayıda yangın vakası meydana geliyor. Bu durum maddi hasarın yanı sıra can kayıpları
ve yaralanmalara da neden oluyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire
Başkanlığı’nın istatistikleri, 2020 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla
İstanbul’da yapısal yangınların 2 bin 986’sının
konutlarda, 113’ünün fabrikalarda, 4 bin 645’inin
de diğer binalarda meydana geldiğini gösteriyor. Genel olarak yapısal
yangınlarda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,
2019 yılı sonu itibarıyla da 2015 yılına göre yüzde 19’luk azalış görülse de bu
rakamlar binalarda yangın tehlikesini ortaya koyuyor.
Yaşadığımız mekanlarda yangın ihtimali düşük değil
Ev ve işyerlerindeki her tür mobilya, perde,
masa, koltuk gibi eşyaların tümü yanıcıdır. Yangın için gereken oksijen ise
havada bulunur. Sönmemiş bir sigara, elektrik kontağı, hatta güneş ışınları,
soba ve ocak gibi ısı kaynakları, yangının başlamasına yol açabilir. Yanıcı
olan eşyalarımızın ve oksijenin hayatın vazgeçilmez birer parçası olduğu ve
yanıcı maddeleri tutuşturabilecek teknolojik aletlerin çevremizi sardığı da göz
önüne alındığında bu istatistikler, aslında yaşanılan mekanlarda yangın çıkma
ihtimalinin sanıldığı gibi düşük olmadığını gösteriyor. Yangın yalıtımının
yaygınlaştırılması, yangınlarda açığa çıkan ısı ve dumanın yayılımını
sınırlandırarak can ve mal kayıplarını önemli ölçüde azaltacaktır.
Yangının zararlı etkilerinin sınırlandırılması ve
güvenli kaçış bölgelerinin oluşturulması amacı ile oluşturulan bölümlerin
duvar, tavan ve döşemelerine, havalandırma sistemlerine ve yapısal olarak tüm
gerekli noktalara yangın yalıtımı yapılmalıdır. Yangın yalıtımıyla yapı
elemanlarında sağlanan yangına dayanıklılık süreleriyle, yangının ve zararlı
etkilerinin bir başka mekana yayılması engellenir. Yangın yalıtımım
uygulamaları ile yangın mahallinin emniyetli bir şekilde tahliye edilmesine,
can ve mal kayıplarının en aza indirilmesine olanak sağlanır. Yangın güvenli
yapı tasarımında; yapısal olarak alınması gereken yangın yalıtım önlemleri ile
yangın söndürme, algılama, uyarı gibi yangın anında devreye giren aktif
önlemler birlikte düşünülmeli ve uygulanmalıdır.
Giydirme cephe uygulamalarında hiçbir
malzeme yanmamalı
Son yıllarda rezidans, hastane ve otel gibi binaların dış cephelerinde meydana
gelen dış cephe yangınları; dış cephe çözümleri özelinde binalarda alınması
gereken yangın güvenliği tedbirlerinin önemini ortaya çıkardı. Ticari yapılar
başta olmak üzere son yıllarda tercih edilen en yaygın dış cephe
uygulamalarından birinin de giydirme cephe uygulamaları olduğunu görüyoruz.
Genellikle binaya estetik görüntü veren dış cephe kaplamaları, dış duvar ile
arasında havalandırma boşluğu kalacak şekilde cepheye yerleştiriliyor. Yangın
güvenliği açısından bakacak olursak, bu havalandırma boşluğunun, yangınlarda
baca etkisi yaparak alevlerin cephede hızlıca yayılmasına neden olduğu
biliniyor. Ülkemizdeki mevzuatta, bu tür havalandırmalı giydirme cephe
detaylarında yalıtım malzemeleri de dahil olmak üzere hiçbir malzemenin
yanmaması gerektiği belirtiliyor. Estetik kaygılar ile birlikte
değerlendirilmesi gereken yangın güvenliği önlemlerinin aksatıldığı giydirme
cephe uygulamalarında kötü sonuçlar ile karşılaşmamak adına doğru malzeme
seçimi üzerindeki denetimler artırılmalı.”